DERDİNİ SÖYLEMEYEN DEMAN BULAMAZMIŞ EĞER BİR DERDİNİZ VARSA DERDİNİZİ SÖYLEYE BİLRSİNİZ. İŞTE DERDİNİZİN DERMANI BU SİTEDE
   
  HEPSİ BİR
  BİLİM ADAMLARI
 




Thomas Edison

Thomas Edison 1847'de Amerikanın Ohio kentinde doğmuştur. Son yüz yılın en büyük bilim adamlarından biridir. Binlerce icadı vardır. Ailesi Edison yedi yaşındayken Michigan’a taşındı. Buradaki ilkokul öğretmeninin okuyamayacak kadar aptal demesiyle okuldan alındı. Edison 12 yaşında para kazanmak için tren yollarında gazete satmaya başladı. Ancak kendisi Port Huron Detroit demir yolunda deney yaparken bir patlama sonucunda çıkardığı yangında vagon şefinin sert tokadı kulağına denk geldi ve Edison'u sağır etti. 

1864'de tek tel üzerinde karşılıklı konuşmayı sağlayan telgraf aletini icat etti ve bunun sayesinde bir çok telgraf şebekesi şirketinin mühendisliğini yaptı. Tek tel üzerinde karşılıklı konuşmayı sağlayan telgraf aletini kırk bin dolara sattı ve zenginleşti, bu başarısı o zamandan Edisonu ünlü birisi yapmıştı.

Edison 1869'da kendisine laboratuar kurarak fizik, kimya ve elektrikle ilgili deneyler yapmaya başladı. Bu arada borsa kurlarını otomatik olarak kaydeden bir makine icadıyla yılda yaklaşık altı yüz dolarlık gelir sağladı. Daha sonra New Jersey'de kendine ait Menlo Park fabrikasını kurdu. Buluşlarının bir çoğunu burada yaptı. Daha sonra mikrofanı icat ederek Graham Bell'in telefonunu geliştirdi. Bundan sonra çok önemli iki icat daha yaptı ilk olarak 1877’de Motograf denen elektrikli yazı makinasını icat etti. Bir yıl sonrada 1878’de telgraf sinyallerini kayıt etmek için kullanılan Fonograf'ı icat etti. Daha sonra Telefonograf'ı ve Aerograf'ı buldu.

1883'de hayatının en büyük icadı olan Edison etkisi denen olayı gerçekleştirdi yani ısıtılmış bir filamanın moleküler boşlukta elektron yayınlanmasını buldu. 1883'te bulduğu bu olay sıcak katotlu tüplerin temelini oluşturdu. Daha sonra Akkor lambanın üretimini geliştirmeyi başardı, bu da ampulün halk arasında yaygınlaşmasını sağladı. 1891'de kinestopu icat etti.

Edison aynı zamanda şu anda dünyanın en büyük zevklerinden biri olarak gösterilen sinema göstericisini icat etti ve 1895'ten başlayarak sinema göstericisini piyasaya sürdü.

Edison çağımızın en büyük bilim adamlarından biri olmasına rağmen çok alçak gönüllü bir insandı, bir gün bir arkadaşının bu kadar büyük bir mucit olmasının nasıl bir duygu olduğunu sorduğunda Edison, "Ben mucit değil kaşifim" diyerek elini yukarı kaldırdı ve "mucit olan o" diye devam etti. Bu büyük kaşifimiz 1931'de New Jersey'de hayata gözünü yumdu.

Albert Einstein

Albert Einstein, 14 Mart 1870’da Ulm, Baden-Württemberg, Almanya’da dünyaya geldi. Kendisine şu anda dünyada en çok tanınan bilim adamı diyebiliriz. Çünkü bilim dünyasına çok fazla katkısı var. Bilim dünyasına sağladığı katkı kendisinin bile tahmin edemeyeceği kadar ün kazandırdı. Albert Einstein'ın ailesinin elektrik makinaları üreten bir iş yeri vardı. Einstein bir Yahudi olmasına rağmen, Münih’te bir katolik eğitimi aldı. 1894'te ailesi iş yaşamında başarısız oldu, bu neden Milano'ya taşındılar. Einstein lise öğrenimini sürdürdü ancak başarılı olamadı bu nedenle okulunu bıraktı. Daha sonra İsviçre’de girdiği Federal Uygulayımbilim Kurumu sınavını kazanamadı. Daha sonra Aarau’da öğrenimine devam etti. Diğer okulunda öğretmenlerle yaşadığı sıkıntıyı bu okulda yaşamadı. James Clerk Maxwell‘in elektromanyetik kuramını inceledi. Aarau'daki öğrenimini bitirdikten sonra Federal Uygulayımbilim Kurumuna girdi. Einstein'ın Marcel Grossmann adlı arkadaşı tuttuğu notları Einstein ile paylaştı ve bunun sayesinde sınavlarından geçmeyi başardı.

Einstein dünya için çok önemli bir bilim adamıdır, sadece bilimsel yönüyle değil sosyal yaşamıyla da insanlara örnek olmuştur. Çünkü her şeyden önce insanların en büyük manevi değeri olan dine nasıl bir yaklaşım göstermemiz gerektiğini bizlere göstermiştir. Özellikle bilimin dinden ayrı olmayacağını vurgulamıştır. Bunu en güzel "Bilimsiz bir din kör, dinsiz bir bilim topaldır." diyerek açıklamıştır. Ve aynı zamanda tabiatın da insanlarda Allah'a karşı bir saygı oluşturduğunu da savunmuştur. Einstein "Bilimle ciddi şekilde uğraşan herkes tabiat kanunlarında bir ruhun, insanlardan daha üstün bir ruhun olduğuna ikna olur. Bu yüzden bilimle uğraşmak, insanı dine götürür." diyerek tabiatın ne kadar mükemmel bir şekilde yaratıldığına inandığını insanlığa göstermiştir.

Albert Einstein 1900 yılında okulunu bitirdi. Üniversitelerde öğretmenlik yapmaya çalıştı ama iş imkanı bulamadı, çünkü İsviçre vatandaşı değildi aynı zamanda bir yahudiydi. Ancak daha sonra bir arkadaşının babasının nüfusuyla Berne’de Patent Bürosunda çalışmaya başladı. Daha üniversiteye gitmeden çalışmalarını sürdürdü, genelde fizikle ilgilenirdi. 1905'te Alman Fizik Yıllığında beş denemesi yayımlandı ve aynı yıl Prof. Dr. unvanını aldı. Bu beş denemesinin ilki molekül boyutlarının yeniden  belirlenmesiydi. Bu incelemesini Zürich Üniversitesine tez olarak verdi. İkinci denemesinde ışılelektirik etkinin ve Max Planck'ın enerji kuantumları üzerinde çalışmış ve foton adı verilen maddenin varlığını açıklamıştır. Üçüncü çalışmasında Brown devinimini uyguladı ve Brown Devinim Teorisini açıkladı. Dördüncü denemesi devinen cisimlerin elektrodinamiği üzerineydi. Beşinci incelemede belki de son yüz yılın en büyük teorisinin yayımladı yani Özel görelilik(sınırlı) kuramını yayımladı. Einstein bu kuramında bir cismin eylemsizliği, içerdiği enerjiyemi bağlı olduğunu kendisine sormuştur. Daha sonra kütle ve enerji arasındaki eşdeğerlik konusunda yeni bir kuram oluşturdu ve ünlü E = mc² formülünü ortaya koydu.

1913'de Einstein Almanyada, Berlinde Kaiser Wilhelm Fizik Kurumunda çalışmaya başladı. 1915'de Genel görelilik kuramını yayımladı. Bu kuramı kendisini dünyada çok ünlü bir bilim adamı yaptı. Kuramı hakkında bir çok kitap yazıldı. Kendiside 1916'da "Reality, The Special And The General Theory" kitabında teorisini anlattı.

Işığın tikel bir dalga boyunun, değişmez erke içerikli nicelerden (fotonlardan) yapılmış olduğu için, bir metal atomu tarafından soğrulacağını ve yalnızca değişmez erke içerikli bir elektronu dışarıya atacağını ileri sürdü. Ve bu sayede 1921'de nobel fizik ödülünü kazandı. 1922'de bu ödülü almak için İsveç'e gitti.

Einstein atomun çekirdeğinin parçalanmasını buldu ancak nükleer silah üretimine her zaman karşıydı. Bunu her fırsatta dile getiriyordu. Çünkü nükleer silahların dünya barışı için çok tehlikeli olduğunu biliyordu. Japonya'ya atılan Nükleer silahın yapında kendisinden yardım edilmesi istendi ancak kabul etmedi. Einstein'a üçüncü dünya savaşının hangi silahlarla yapılacağı sorulduğunda Einstein "üçüncü dünya savaşını bilmiyorum ama dördüncüsü taş ve sopayla yapılacak" derdi.

1940'da Amerikan yurttaşlığına geçti. Einstein tam bir İsrail hayranıydı ancak 1952'de teklif edilen İsrail Cumhurbaşkanlığını kabul etmedi bunun sebebini ise "insanlarla uğraşamayacağımdan değil sayılar hakkında çok fazla bilgim olduğundan kabul etmiyorum" dedi. Ve üç yıl sonra Albert Einstein 18 Nisan 1955'de New Jersey ABD’de öldü.

 
 
  Bugün 10252 ziyaretçikişi burdaydı! sİtE gÜzEl  
 
www.azbuz412.tr.gg BU SİTEDEN YARARLANIN:d Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol